DİN FELSEFESİ 4. ÜNİTE SORU CEVAP ÇALIŞMASI
1)İMANCILIK(FİDEİZM)NEDİR?
1)Bu görüş,genel olarak
dinsel bilgimizin,özel olarak Tanrı hakkındaki bilgimizin akılsal veya doğal
bilgiye değil,yalnızca imana dayanması gerektiğini söyleyen görüştür.
2)İNSANLARI İMANCILIK
GÖRÜŞÜNE YÖNLENDİREN NEDİR?
2)Tanrı hakkında ileri
sürülen kanıtların veya rasyonel-felsefi araştırmaların sonuç verici olmaması
olgusu,din konusunda bazı insanları imancılık(fideizm) diye adlandırılan bir
tutuma sürüklemiştir.
3)DOĞU İSLAM DÜNYASINDAKİ
FİDEİSTLER KİMLERDİR?
3)Gazali,İbn-i Haldun
4)BATI DÜNYASINDA FİDEİZM
DENİLİNCE
AKLA İLK KİM GELİR?
4)Soren Kiergebard gelir
ayrıca Pascal da fideisttir.
5)İSLAM AÇISINDAN
BAKILDIĞINDA FİDEİZM DOĞRUMUDUR?
5)Katı imancılık,bir dinin
özellikle İslam dinin öngördüğü hatta uygun gördüğü bir anlayış değildir.Akli
değerlendirmeye hiç önem verilmezse inandığımız dinin en doğrusu olduğunu
nerden anlayabiliriz?Dinini değerlendirmeye tabi tutmayan insan gerektiğinde
dinine başkalarını hangi gerekçelerle davet edebilir?Bu ve benzeri sorular,katı
akılcılık gibi katı imancılığın da doğru olmadığını gösterir.
6)İMAN BİR BAĞLANMA VE
RİSK ALMA MESELESİDİR GÖRÜŞÜ KİME AİTTİR?
6)Kierkegaard.
7)AKILCILIK NEDİR?
7)Akılcılık felsefe
tarihinde önemli etkilere sahip bir akımdır.Herşeyin akılla anlaşılabileceğini
ve izah edilebileceğini savunur.
8)KATI AKILCILIK NEDİR?
8)Katı akılcılık bir inanç
sisteminin hakkıyla ve akli bir şekilde kabul edilmesi için,bu inanç sisteminin
doğru olduğunun ispatlanmasının mümkün olması zorunludur diyen
görüştür.Akılcılık(rationalism) hem irrasyonalizmin(akıl dışıcılık) hem de
imancılığın çelişiğidir;bu anlamda akılcılık genel anlamda inançlarımız ve fiillerimiz konusunda akla veya zekaya
güvenmeyi tazammun eder.
9)İNGİLİZ MATEMATİKÇİ W.K
CLİFFORD(1845-1879) KATI AKILCILIĞIN ANA FİKRİNİ NASIL AÇIKLAMIŞTIR?
9)Her zaman her yerde ve
herkes için yetersiz delile dayanarak bir şeye inanmak yanlıştır.Bir öğretinin
delilinin araştırılması hep geçerli olacak şekilde bir defada yapılıp sonra da nihai karar
verilmiş farz edilmemelidir.Bir şüpheyi bastırmak hiçbir zaman meşru
değildir;çünkü şüphe ya zaten yapılmış olan araştırmayla dürüstçe cevaplanabilir,ya
da o şüphe soruşturanın tamamlanmamış olduğunu ispat eder.
10)CLİFFORD İNANÇLARIMIZ
İÇİN NEDEN BÖYLE YÜKSEK STANDARTLAR KOYAR?
10)Bir inancı kafi delil
olmadan kabul etmenin,kişinin kendisi için ve özellikle de başkaları için yol
açabileceği ciddi sonuçları vurgular.
11)JOHN LOCKE’UN KATI
AKILCILIKLA İLGİLİ GÖRÜŞÜ NEDİR?
11)Bir Hıristiyan olan
Locke(1632-1704)’un meşru inanç için gerekli standartları,daha sonra Clifford
tarafından ifade edilmiş olanlarla özünde aynıydı;Locke hakkıyla anlaşılması ve
savunulması durumunda,Hıristiyanlığın bu standartları tutturabileceğini
düşünmüştür.
12)KATI AKILCILIĞA
YÖNELTİLECEK SORU VE ELEŞTİRİLER NELER OLABİLİR?
12)*Katı akılcılığın
üzerinde ısrara ettiği türden bir akli garantinin dindeki iman açısından
arzulanır olup olmadığı sorgulanabilir.
*Katı akılcılık uygulanabilir mi?
*Akıl gerçekten tarafsız
mıdır?(İnsanların dünya görüşleri, onların gündelik hayatta hangi argümanları
ikna edici bulacaklarında etkisi göz ardı edilemez.)
13)ELEŞTİREL AKILCILIK
NEDİR?
13)Dini inanç
sistemlerinin kesin ispatı imkansız olmakla birlikte,böyle bir sistemin aklen
değerlendirilebileceği ve bunun zorunlu olduğu görüşüdür.
14)ELEŞTİREL AKILCILIĞIN
ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
14)Bu görüş iki bakımdan
eleştireldir.Dini inançların kesin olarak kanıtlanmasının aksine,aklın o
inançları eleştirmede ve eleştirel olarak değerlendirmedeki rolü
vurgular.Dahası bu görüş,aklın kendisinin değerlendirilmesinde de
eleştireldir;Katı akılcılıkla bütünleşmiş aşırı derecede iyimser bir akıl
beklentisinin aksine,aklın yetenekleri konusunda daha mütevazi ve sınırlı bir
akıl görüşü kabul eder.Katı akılcılık ve imancılık reddedildiğinde eleştirel
akılcılık otomatik olarak ortaya çıkar.
15)BİR İNANCI İNCELEMEK
İÇİN SEÇTİKTEN SONRA NASIL BİR YOL İZLENMELİDİR?
15)*İlk olarak söz konusu
inancı mümkün olduğunca aslına uygun şekilde anladığımızdan emin olmalıyız.Eğer
söz konusu inanç,bizim kişisel olarak kabul etme eğiliminde olmadığımız bir
inançsa,onu kabul edenlere karşı dikkatli olmalıyız.Böylece bizim o inanca
aşina olmayışımızdan ve mümkün önyargıdan kaynaklanan yanlış anlaşılmalardan
kaçınmış oluruz.Tam aksine bizim aşina olduğumuz bir inançsa muhaliflerin
eleştirilerine kulak vermeliyiz ki böylece gözümüzden kaçan problem ve
müphemliklerin farkına varalım.
*İncelediğimiz inancı anladığımızdan tam
emin olduktan sonraki adım,bu inancı kabul etmenin lehindeki ve aleyhindeki
sebepleri araştırmaktır.
16)EVRENSEL BİR FİKİR
BİRLİĞİ OLMADIĞINDA NASIL BİR YOL İZLERİZ?
16)Kendi bildiğimiz ve
doğru olduğuna inandığımız başka şeylere dayanarak ve özenle tefekkür etmemiz
durumunda bizi doğruya götürmesi muhtemel görünen akıl yürütme metotlarını
kullanarak, her birimiz hakikat peşinde olmalıyız.Her birimiz doğrunun peşinde
olmalıyız ve felsefenin özü de budur.
17)DİNİ DÜNYA GÖRÜŞLERİNİN
AKLİLİĞİ ÜZERİNE TEFEKKÜRÜN ETKİLERİ NELERDİR?
17)Bu süreç kişinin sahip
olduğu iman-bakış açısına daha derinden bağlanmasını sağlayabilir,bazen de az
çok ciddi tadilat gerekebilir.Bu tefekkürün sonucu olarak kişi dünyayı
bütünüyle farklı bir tarzda görme yönünde ihtida yaşayabilir.Sonuçta kişinin
araştırılan dünya görüşü hakkında daha derin bir anlayışa ermesini ve dünya
görüşünü kabul etmenin veya reddetmenin neye mal olacağını takdir etmesini
sağlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder