DİN FELSEFESİ
7. ÜNİTE (DİNİ TECRÜBE VE AHLAK
DELİLLERİ) SORU VE CEVAP ÇALIŞMASI
SORU 1-Tecrübecilik teriminin
felsefi karşılığı nedir?
-Empirisizm
SORU 2-Tanrının varlığının delilleri
nelerdir?
-Ontolojik ve
Kozmolojik Deliller
-Nizam ve
Gaye Delilleri
-Dini Tecrübe
ve Ahlak Delilleri
SORU 3-Dini tecrübe delili yerine hangi tabirler kullanılmıştır?
-Müşahede
veya mükaşefe yolu kullanılmıştır.
SORU 4-Şekil ve muhteva yönünden diğer
delillerden farklı olan delil hangisidir?
-Dini tecrübe
delili.
SORU 5-Dini tecrübe delilinin diğer
delillerden farkı nedir?
-Dini
tecrübe delili, gerek şekil, gerek muhteva bakımından diğer delillerden
farklıdır. Onlar, özellikle kozmolojik ve teleolojik deliller, dışımızdaki
dünyadan hareket ederek Tanrının varlığı fikrine ulaşmaya çalışmaktadırlar.
Oysa bu delil, inanan bir varlık olarak insandan yola çıkmaktadır. Başka
bir deyişle o, belli bir inanç derecesinden daha üst seviyedeki bir inanç
derecesine gitmektedir.
SORU
6-‘Tanrıdan yine Tanrıya giden bir delil’ olarak bahsedilen delil hangisidir?
-Dini Tecrübe Delili
SORU
7-Gazali’nin inanç hayatı ile ilgili üçlü tasnifi nedir?
-Taklid, İlim ve Zevk
Taklid derecesi;
akide’nin olduğu gibi kabul edilmesi, herhangi bir tetkik ve tahkike ihtiyaç
duyulmaması
İlim derecesi;
akide ile ilgili bir takım delillere sahip olmak
Zevk
derecesi; akide’nin batınına gitmek, ma’rifet
seviyesine ulaşmak
SORU 8- Gazali’ye göre insandaki idrak
güçlerinin dereceleri nelerdir?
-Duyum, haya, akıl, fikir ve kudsi ruh
SORU
9-Dini Tecrübenin Özellikleri nelerdir?
a) Dini tecrübe doğrudan doğruya yaşanan
vasıtasız bir tecrübedir; anidir ve uzun süre devam eden bir mahiyet göstermez.
b) O, tahlili mümkün olmayan bir bütündür.
c) Bu tecrübede bir "buluşma" (vusul)
söz konusudur. Bu hali bazıları ittihad, bazıları vusul, bazıları
kurb hatta bazıları da hulul kelimesiyle anlatmaya çalışmışlardır.
Öyle görünüyor ki, İslam düşünce tarihinde büyük çoğunluk, ontolojik bir
"birlik"i reddetmiş, "yakın olma" (kurb) anlamında
“vuslat”ta karar kılmıştır. Başka bir deyişle, ferdi benliğin ilahi varlıkta
"yok olması" (fena), bir tecrübe (hal) olarak kabul
edilmiştir.
d)
Dini tecrübe başka bir kimseye aktarılamaz; tam olarak anlatılamaz. Gözü
görmeyene kırmızıyı nasıl tarif edemezseniz, diyor İbnu'l-Arabi, vecdi de onu
yaşamayana anlatamazsınız.
e) Dini tecrübe "kişiye özel"dir.
SORU
10-Pragmatik deneme nedir?
-Dini tecrübenin, ortaya koyduğu sonuçlara göre
değerlendirilmesine pragmatik deneme denir.
SORU
11-Dini Tecrübe Deliline yöneltilen eleştiriler nelerdir?
a-
Dini tecrübe, dinden dine, kültürden kültüre değişiklik arz etmektedir.
Dolayısıyla, ona dayanarak Tanrının varlığını ispat etmek gibi önemli bir
probleme yaklaşamayız; bu konuda genel bir hükme varamayız.
b-
Dini tecrübe tamamıyla özeldir. Dolayısıyla ilmi açıdan onun hakkında objektif
bir değerlendirme yapılamaz. c- Dini tecrübe geçirdiğini söyleyen
insanın dürüst olması başka yanılması ise başka bir şeydir.
d- Dini tecrübenin karakter üzerindeki müspet tesirlerini birçok
insan kabul etmektedir. Buna rağmen, bir şeyin işe yaraması ile doğru olması
arasında zaruri bir münasebetin olmadığı öne sürülerek dini tecrübe delili
tenkit edilmiştir.
e- Dini tecrübenin manevi hazzını duyanlar, onu şiddetle
ve sürekli olarak arzu etmektedirler.Oysa insan hoş olmayan bir çok şeyi de
arzu edebilir.
SORU
12-Ahlak delili denince felsefede akla gelen ilk isim nedir?
_ Kant
SORU
13-Kant’ın Pratik Aklın Tenkidi’nde yer alan ahlak delinin ana basamakları
nelerdir?
-
İnsan mutlu olmaya layık bir varlıktır.
-
Fakat insanın iradesi tabiatta olup bitenlerin sebebi değildir; bu yüzden o,
kendi iradesinin ilkeleri ile tabiat arasında bir uzlaşma sağlayacak güçte
değildir.
-
O halde ne ahlak konusunda ne de tabiatta ahlaklılıkla
mutluluk arasında bağ kurmaya yarayan bir temel vardır.
-
Buna rağmen, en yüksek iyi kavramında böyle bir bağın kurulması zorunluluğu, bu
iyinin kazanılması için çaba harcamamızı isteyen buyrukta "postulat"
olarak vardır.
-
Öyle ise, en yüksek iyinin gerçekleşmesi mümkün olmalıdır.
-
Bu durumda, bu gerçekleşme için yeterli olabilen bir sebebin de postulat olarak
konması gerekir.
- Böyle bir sebep bilgi ve iradeye dayanarak faaliyet
gösteren bir yaratıcı olmalıdır. İşte bu varlık, Tanrıdır.
SORU
14-Tanrı’nın bir an için var olmadığını düşündüğümüzde neler olabilir?
- En yüksek iyinin gerçekleşmesini düşünemeyiz.
- O zaman, mümkün olmayan bir şeyi
gerçekleştirmek, ahlaki vazifemiz olmaz; çünkü, "yapmalıyım"
"yapabilirim"i içerir.
- -En yüksek iyiden vazgeçersek, ahlaki
otonomluğa rağmen, ahlak kanununa göre hareket etmemiz tehlikeye girer.
- Oysa bu kanuna uymadığım takdirde pratik
bir çıkmaza girer ve kendim kendi gözümde alçalmış olurum.
-
O halde, en yüksek iyinin gerçekleşmesini temin edecek olan Varlık'ın, yani
Tanrı'nın varlığını inkar etmemeliyim.
SORU
15-Kant’ın şiddetle karşı çıktığı konu nedir?
_İnsanı ahlaki bir ümitsizliğe düşüren ‘dogmatik
inançsızlık’ dediği şeye karşı çıkmıştır
SORU
16-Kant’ın ahlak delili eksikliklerine rağmen felsefe ve ilahiyat çevrelerinde
oldukça etkili olmuştur. Bunun sebebi nedir?
1.Delilin, öteki nazari deliller kadar fazla iddialı
olmayışıdır.
2.İnsanın deruni tecrübesine (ahlak)dayandığı için daha
insan merkezli olup, metafiziğe ilgi duymayanların bile dikkatini çekmektedir.
SORU 17-Öteki ahlak delilleri
kapsamında Taylor’ın ahlak delili hakkındaki basamakları nelerdir?
Taylor'ın
ahlak delilinin basamaklarını şu şekilde sıralayabiliriz:
-Ahlaki
ideal objektif olup herkes için geçerlidir.
-Kesin
bir olgu-değer ayrımından söz edilemez.
-Sürekli
bir ahlaki ilerleyiş içinde bulunan insan, bir takım taleplerle karsılaşmakta
ve ilahi inisiyatif onu daima ileriye doğru çekmektedir.
-
Yine uğruna her şeyimizi feda etmeye hazır olduğumuz bir gaye dünyevi bir gaye
olamaz.
-İşte
böyle bir gaye, varlığında bütün iyilikleri toplayan, varlığın da değerin de
asıl kaynağı olan Tanrı’dır.
-O
halde, ahlaki şuur ve ahlaki ilerleme, bizi bir Tanrı'nın var olduğu inancına
götürür.
SORU
18- Taylor’ın ahlak delilini benimseyen hemşerisi H.Rashdall ‘ahlak kanunu
nerede’ sorusuyla ahlak delilini geliştiriyor. O’nun ahlak kanıtı basamaklarını
sıralayınız.
- Objektif veya mutlak bir ahlak kanunu
vardır.
- "Varolmak", bir yerde varolmak
demektir.
- Ahlak kanunu ideal şekliyle ne maddede ne
de sonlu varlıkların hayatında bulunabilir. Ne de o, kendi başına bir varlık
alanı oluşturur.
-
Öyleyse ahlak kanununun ana yurdu olan bir Zihnin veya Düşüncenin varolması
zorunludur.
SORU
19-Kant; sanma, inanma ve bilme kavramlarını nasıl açıklamıştır?
_Eğer bir hüküm hem sübjektif hem de objektif
bakımdan yetersiz ise "sanma"
_
Eğer hüküm sübjektif bakımdan yeterli objektif bakımdan yetersizse
"inanma"
_Eğer
hüküm hem sübjektif hem de objektif bakımdan yeterli ise "bilme" dir.
SORU 20- Kant’a göre inanma kaç
çeşittir ve açıklayınız?
Kant
inanmayı üçe ayırır:
1-
Spekülatif -dogmatik inanç; inanca bilgi kılıfı giydirmektir.
2-
Pragmatik inanç; hastasının hastalığını tam olarak keşfedemeyen, buna rağmen
belli bir tedavi uygulanması gerektiğine inanan tabibin inancı gibi.
3- Ahlaki -pratik inanç; Ahlak açısından zorunlu inanç budur.
Ahlak delili bize böyle bir inancı sağlıyor.
SORU 21-Kant’ın iman
anlayışı ile ilgili ahlak deliline yöneltilen eleştiriler nelerdir?
1-
Kant'ın, ahlak delili inanç alanına bilgiyi sokmama konusunda tutarlı ve
başarılı olamamıştır.
2- Kant'ın "arzu" ve "ihtiyaç"tan
Tanrı'nın varlığına geçmek istemesi ile ilgilidir.
3- Bazıları, Kant felsefesinde Tanrı'ya inanmanın bir
varsayıma dayandığını ileri sürmüşlerdir.
4- Bir eleştiri de Kant'ın din felsefesinden ziyade,
ahlak felsefesi ile ilgilidir ki o da, mutluluk ile ahlaklılık arasındaki
ilişki hakkındadır.
SORU 22-. Kant'a göre "Bir an
için Tanrı'nın var olmadığını düşünelim." Bu takdirde aşağıdaki
bilgilerden hangisi doğru değildir?
a-
En yüksek iyinin gerçekleşmesini düşünemeyiz.
b-
O zaman, mümkün olmayan bir şeyi gerçekleştirmek, ahlaki vazifemiz olmaz.
c-
En yüksek iyiden vazgeçersek, ahlaki otonomluğa rağmen, ahlak kanununa göre
hareket etmemiz tehlikeye girer.
d-
Oysa bu kanuna uymadığım takdirde pratik bir çıkmazdan kurtulurum.
e-
O halde, en yüksek iyinin gerçekleşmesini temin edecek olan Varlık'ın, yani
Tanrı'nın varlığını inkar etmemeliyim.
SORU 23. Aşağıdakilerden hangisi dini
tecrübe delilinin diğer delillerden farklı yönü değildir?
a-
Diğer deliller sadece inanmayan insanı temele alarak yola çıkmaktadır, bu delil
ise sadece sufiyi temele almaktadır.
b-
Kozmolojik ve teleolojik deliller, dışımızdaki dünyadan hareket ederek Tanrının
varlığı fikrine ulaşmaya çalışmaktadırlar.
c-
Dini tecrübe delili inanan bir varlık olarak insandan yola çıkmaktadır.
d-
Dini tecrübe delili, belli bir inanç derecesinden daha üst seviyedeki bir inanç
derecesine gitmektedir.
e-
Bazı düşünürler, bu delili “Tanrıdan yine Tanrıya giden bir delil” olarak tarif
etmektedirler.
SORU 24. Aşağıdakilerden hangisi dini
tecrübe deliline yöneltilen eleştirilerden değildir?
a-
Dini tecrübe, dinden dine, kültürden kültüre değişiklik arz etmektedir.
Dolayısıyla, ona dayanarak Tanrının varlığını isbat etmek gibi önemli bir
probleme yaklaşamayız; bu konuda genel bir hükme varamayız.
b-
Dini tecrübe tamamıyla özeldir. Dolayısıyla ilmi açıdan onun hakkında objektif
bir değerlendirme yapılamaz.
c- Dini tecrübe geçirdiğini söyleyen insanın dürüst olması
başka yanılması ise başka bir şeydir.
d- Dini tecrübenin karakter üzerindeki müspet tesirlerini
birçok insan kabul etmektedir. Buna rağmen, bir şeyin işe yaraması ile doğru
olması arasında zaruri bir münasebetin olmadığı öne sürülerek dini tecrübe
delili tenkid edilmiştir.
e- Dini tecrübenin manevi hazzını duyanlar, onu şiddetle ve
sürekli olarak arzu etmektedirler.
SORU 25. Kant
inanmayı üçe ayırır, aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir?
a- Spekülatif -dogmatik inanç,
b- Pragmatik inanç,
c- Ahlaki -pratik inanç
d- İlmi -uygulanan inanç
e- Pragmatik inanç,
SORU 26.
Aşağıdakilerden hangisi Kant'ın inanç alanına bilgiyi sokmama sebeplerinden
değildir?
a- İnanç alanında bilgi söz konusu olsaydı imandan söz etmek
anlamsız olurdu.
b- İnanç alanında bilgi söz konusu olsaydı iman herkesi
kurtuluşa götürürdü.
c-Tanrı inancın değil de bilginin konusu olsaydı, hürriyet
anlamsız olurdu.
d-Tanrı inancın değil de bilginin konusu olsaydı, ahlakın
bağımsızlığından bahsetmenin manası olmazdı.
e- Hepsi
CEVAP ANAHTARI
22.D 23.A 24.E
25.D 26.B
HAZIRLAYAN:
Dilek KÜPELİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder