8. ÜNİTE (ORTAÇAĞ FELSEFESİ)
S. 1 Ortaçağın başlangıcı ve bitişi hangi tarih zamanlarına tekabül
eder, Ortaçağın en önemli iki olayı hangisidir
C.1) Bugünkü
şekliyle tarihi zamanlarına ayırma batılı tarihçilerin ürünüdür. Ortaçağ
“O” ile başlayıp, Fatih’in İstanbulu
fethettiği tarih olan 1453 ile sona erer. M.S.33’de
Hz. Đsa’ya
vahyin gelmesiyle Hristiyanlık, M.S. 610’da Hz. Muhammed’e İslam’ın vahyedilmesi Ortaçağın
en önemli iki olayıdır.
S.2) Ortaçağ
felsefesi
tabiriyle kastedilen nedir ?
C.2) Ortaçağ felsefesi
tabiriyle kastedilen Hristiyan veya Skolastik Felsefedir
S.3 Yunanlı filozoflara ve Hıristiyanlığa göre İnsan, Tanrı ve
Evren ilişkisi nasıldır ?
C.3) Yunanlı filozoflara göre taslar,
bitkiler, insanlar ve tanrılar bu evrenin içindeyken;
Hıristiyanlıkta insan ve Tanrı birinci; evren
ise ikinci konumdadır
S.4) Ortaçağdaki felsefi ve
entelektüel ortama Hıristiyanlığın en bariz etkisi
nelerdir?
C.4 1) İnsanın, evrenin merkezi olarak algılanışı 2) Tarihe, doğrusal bir bakış 3) Tanrının, bir kişi ve yaratıcı olarak kavranışı
S.5 ) Ortaçağ felsefesi ile daha önceki felsefeleri ayıran özellik
nedir ?
C.5 Önceki felsefeler belli bir halkın ya da
bireylerin felsefesiyken, Ortaçağ
felsefesi, bireylerin ve halkların
karakteristik özelliklerinin üstünde olan dini bir
topluluğun, bir ümmetin felsefesidir.Ortaçağ felsefesinin temel özelliği
dini bir yapı arz etmesidir
S.6 Yunan insanı ile ortaçağ insanı arasında evrene bakış
konusundaki fark nedir ?
C.6 Yunan insanı kendisini evrenin bir
parçası olarak, yani bir mikrokosmos olarak
görürken, Ortaçağ insanı
kendisine yabancı bir evrende yasamak durumunda olmuştur.
S.7 Ortaçağ felsefesi için hayati bir konum arz eden tartışma
nedir ?
C.7 Tümeller problemidir. Tümeller problemi,
tümel kavramın gerçekliğinin olup
olmaması, gerçekliğinin kabul
edilmesi halinde dıs dünyada mı yoksa zihinde mi olduğuyla ilgili bir konudur. Bu tartımsa ortaçağ felsefesi
için hayati bir konumdadır. Konu, hem varlığı hem bilgiyi hem de teolojiyi yakından ilgilendiren bir konudur.
S.8 Tümel tartışmalarında ortaya çıkan akımlar hangileridir ?
C.8 -1 Aşırı realizim 2- Ilımlı realizim
(kavramcılık) 3- Nominalizm( adcılık)
S.9 Aşırı realizm nedir. Ortaçağda savunan kimdir ?
C.9 Tümeller, sadece insan zihninden değil dıs dünyadan da bağımsız ayrı bir var
olusa sahiptir. Yani tümel kavramlar(Tanrısal
ideler olarak) nesnelerden önce kendi basına
objektif bir realiteye sahiptir. Ortaçağda bu düsünceyi savunan Anselmus’tur.
S.10 Ilımlı
realizm (Kavramcılık) nedir ? Kim savunmuştur ?
C.10) Aristotelesçi anlamda tümellerin bir
gerçeklikleri olduğu fakat
onların dış dünyadan ayrı var oluşa sahip olmadıkları anlayışıdır. Ortaçağda bu düşünceyi savunanlar, Abaelardus, Albertus Magnus ve Aquinolu
Thomas’tır.
S.11 Nominalizm(adcılık) nedir ? Kim savunmuştur ?
C.11)Tümellerin zihinden bağımsız bir dıs gerçeklikleri olmadığı onların sadece ağızdan çıkan sesler olduğunu savunur. Ortaçağ düsüncesinde
bunu önce Roscelinus(1050-1125) daha
sonra da Ockhamlı William savunmuştur
S.12 Tümeller tartışması orta çağda kim ile başlamıştır.
C.12 Tümeller tartısması ortaçağda Boethıus(480-524) ile başlamıştır. Ilımlı
realizmi benimsemiştir.
S.13 Orta çağda tümeller tartışmasında tarihi süreç nasıl
ilerlemiştir. ?
C.14 Erken dönem skolastik düsünceye egemen
olan realizmdir(Anselmus). Ortaçağın ileriki dönemlerinde Thomas Aquinas’la birlikte hakim olan görüs ılımlı
realizmdir. Ortaçağın
sonlarına doğruOckhamlı
William ve Martin Luther gibi kisiler sayesinde kabul edilen görüs nominalizmdir.
S. 14 Tümel kavramlar nasıl elde edilir ?
C.14 Augustinus’a göre idealar yani tümel
kavramları Tanrı’da seyrederiz. Tanrı’dan
gelen bir ısık insana ideayı gösterir, insan bunu daha
sonra nesnede de bulur. Bu düşüncenin kökleri Platon’a kadar gitmektedir.
2. Aristotelesçi anlayısa göre ise
tümel kavrama insan algıladığı tek algıladığı tek tek nesnelerden
karsılastırma ve soyutlama
yaparak ulasılır
S.15 Tümeller tartışmasının yaşandığı ortaçağ felsefesi kendi
içinde nasıl kısımlandırılır?
1. Dönem: Patristik
Felsefe(Kilise babaları dönemi Đ.S. 0-500, temsilcileri
Origenes, Đskenderiyeli Clemens, St. Agustinus) )
2. Dönem: Skolastik
(500-1400)
a. Ön-Skolastik
b. Erken Skolastik (1000-1200), Anselmus,
Roscelinus, Abelardus
c. Yüksek Skolastik (13 y.y.), Albertus Magnus,
Aquinolu Thomas
d. Geç Skolastik (14 y.y.), Duns Scotus,
Ockham’lı William
S.16 Patristik felsefeyi kısaca açıklayınız ?
C.16 Patristik felsefe Yeni Platonculuktan
yararlanarak Hristiyan öğretisini
temellendirme
yaklasımıdır. İlkçağ Felsefesi ile ortaçağ arasında
bir nevi köprü olusturan düsüncedir. Bu
düsünceler daha sonraki dönem Hristiyan düsünürlere
kaynaklık etmistir. Patristik felsefeye, Kilise babalarının felsefesi de denilir.
S.17 Patristik felsefenin en önemli iki temsilcisi kimlerdir ?
C.17 Patristik Felsefenin en önemli iki
temsilcisi; İskenderiyeli
Clemens(Clement of Alexandria 150-216) ve onun öğrencisi Origenes(185-254) idi.Yunanlı oldukları için öğretilerine
Yunan teolojisi denmektedir.
S.18 Roma hristiyanlığı kaç yılında resmi din olarak kabul
etmiştir ve sonrasında gelişen olaylar nelerdir.
C. 18 Roma’nın 313’te Hristiyanlığı resmi din olarak kabul etmesi, imparatorluğun farklı bölgelerinde olusmus farklı dini kiliselerin Roma merkezli bir
çatı altında toplanma ihtiyacını doğurdu. 325 yılında İznik’te toplanan Konsil, bugünkü teslisçi Hristiyan inanç
sistemini, Anthanasius’un amentüsünü esas alarak onayladı. Bu olay, İskenderiye, Antakya ve Urfa merkezli Hristiyan teolojisinin
batı’ya kaymasını sağladı. Bu
ortaya çıkan akıma “Latin teolojisi” denir.
S.19 Hristiyan düşüncesinin
akılla bağdaştığını ispatlamaya çalışan en önemli isim kimdir ?
C.19 St. Augustinus’tur. O, dinle düsünceyi uzlaştırmaya çalısırken aynı zamanda ortaçağ batı
felsefesinin de temellerini atmıstır.
S.20 Hippo piskoposu olarak ömrünü tamamladı. Önemli eserleri, Đtiraflar ve Tanrı
Krallığı’dır. Kilise
babalarının en önemli filozofudur. Bu şahıs kimdir ?
C.20 Aurelius
Augustinus’tur. Aziz Augustinus olarakda nitelenir. Antik
dünyayla kopusu tamamlarken, gelenekten gelen itikadi mirası, aklın yöntemiyle
aydınlatmaya çalısmasıyla bilinir. antik düsünceyi ve onu takip eden Hristiyan dönemini
birbiriyle kaynastıran ilk büyük ilahiyatçıdır. Hristiyanlık ile Neo-Platonculuk
arasında bir sentez kurmaya çalısır. Bütün düsünceleri iki konu üzerine odaklanır. Bunlar
Tanrı ve ruh konularıdır. Hakikatin insanın içinde olduğunu savunur(“Hakikat, insanın içindedir” önermesi, içsellik ilkesi
olarak da ifade edilir). Hakikat ise, bizzat Tanrının kendisidir. Yani Tanrı insandadır.
Bunu anlamaya çalısmak felsefedir ve felsefe insanın kendisiyle uğrasmasıdır
S.21 Augustinus, hangi sözüyle felsefeyi dine tabi kıldığını beyan
etmektedir. ?
C.21 ‘Anlayabilmek
için inanıyorum’ anlayısıyla felsefeyi dine tabi kılmıs Augustinus, Hıristiyan dininin temel öğretilerini temellendirebilmek için Yeni Platoncu felsefeden ve
Platoncu kavramlardan yararlanmıştır. Yeni-platonculuğu takip ederek ruhu, insandaki ilahi olanı temsil eden kısmı;
bedeni de günahın kaynağı olarak
kabul eder. Bu sebepten dolayı insan, kendini mümkün olduğunca bedenden kurtarmalı ruh üzerine yoğunlaşmalıdır.
Böylelikle insan, var olusun kaynağı olan
Tanrı’ya yaklasabilir.Akıl tanrıya kavuşmak içindir.
S.22 Augustinus’un
Hıristiyan dogmasına biçim veren ve Hıristiyanlığın temelini olusturan
görüslerini maddeler halinde sıralayınız ?
1) Yaradan ile yaratılan arasında özce anlaşılmaz bir başkalık
vardır. 2) Tanrı ile yalnızlığı içindeki tek ruh karsı karsıyadır ve kurtulus ruhun
içinde olup
biten reel bir olaydır. 3) Evren süreci bir
defalık tarihi bir olustur.
S.23 Felsefeye karşı küçümseyici tutum sergileyen kimdir ve hangi
sözü bu anlamda söylemiştir ?
C.24 Tertullian’dır. “saçma olduğu için inanıyorum(credo quia absurdum)” önermesiyle ifade eder.
Yani ona göre inanç, akıldan bağımsızdır.
S.25 Ortaçağın yönetimi biçimidir genel anlamıyla nedir ?
C:25 Feodal sistemdir.
S:26 Skolastik dönemde toplumsal yapı nasıldır ?
C.26 Bu dönemin toplumsal yapısı,
aristokratlar, din adamları, burjuva sınıfı ve köylüler olmak üzere dört ayrı
sınıftan meydana gelmektedir.
S.27 Hangi imparator döneminde Atina daki eflatun akademisi
kapatılmıştır.?
İmparator
Jüstinyen, 529’da Atina’daki Eflatun
Akademisini ve doğu felsefe
okullarını kapattı, buralarda bulunan son yedi hocayı sürgüne yolladı.
S.28 Skolastik felsefe yönteminin çıkış noktası ve ereği nedir ?
C.28 “Anlayayım diye inanıyorum” görüsü,
skolastik felsefe yönteminin çıkıs noktası ve ereğidir.Aristonun felsefesine yönelmiştir. Patristik felsefe
platoncudur. Aklı nakle bağlamak istemiştir. Şüpheciliğe ve bilginin
subjekliftirilmesine karşı çıkmıştır. Ahlakı emir ahlakıdır. Devlet hristiyan
ümmetin devletidir
S.29 Skolastik dönemin egemen felsefe eğilimleri nelerdir ?
C.29 Platonculuk, Yeniplatonculuk ve Augustianizm
bu evrenin egemen felsefi eğilimleridir
S.30 1033-1109 yılları arasında yaşayan “Anlamak için inanıyorum”
tavrını başlatan İtalyalı olan İngiltere’de Canterbury baspiskoposluğu yapan ortaçağın en önemli düşünürlerinden biri olan kimdir ?
C.30 Anselmus’tur. Aklı ile inancı
birleştirmeye çalışmıştır.
S.31 Anselmus’un
tanrıyı ispat yöntemleri nelerdir ?
Anselmus, yargıların, mutlağı olmalıdır der. Örneğin iyi varsa mutlak iyi de olmalıdır. Varlık varsa mutlak varlık
da olmalıdır. Düsünce yoluyla Tanrı’nın varlığı ispatlanmıs olur. Bir diğer savıda Tanrı en yetkin varlıktır. Tanrı’nın var
olmadığını düsünürsek bir
yanıyla Tanrı eksik kalmıs olur. Oysa Tanrı’nın tanımı en yetkin varlık olduğudur. Demek ki Tanrı vardır(ontolojik kanıt). Anselmus’a göre ilk
günah devam eder.
S.32 Skolostik
felsefenin ilk dönemini kısaca özetleyiniz
?
C.32 Din ve felsefe uzlastırılmaya
çalısılmıstır. Dinsel
kavramlar akılla açıklanmaya çalısılmıs ve bunun için Platon’un kavram realizm’i
kullanılmıstır. Platon terimleri ile nesnelerin gerçek özleri ve nesnelerin
öncelleri olarak (universaila sunt realia antae res) algılanmaktadır. Bu,
Anselmus’un öncü olduğu Platonik
gerçeklik kuramıdır.
S:33 Skolostik dönemin yükselişi olarak hangi etkileşim gösterilir
?
C. Skolastiğin yükselmesinin en önemli nedeni olarak İslam felsefesinin öğrenilmesi gösterilir. Batı ancak İslam felsefesiyle Aristoteles’i tam olarak tanımıstır. Aristo’yu
batıyatanıtanların basında ise İbn-i Sina
gelir.
S.34 İbni Sina’ya
göre
tümel
kavramlar nasıl
gerçekleşir
?
1.
Tanrı’nın düsündüğü ideler olarak 2.Tek tek nesnelerin iç özü
olarak 3. İnsan zihninde soyut kavramlar
olarak. Bu anlayısı Skolastiğin yükselis dönemi kendisine çok uygun
bulacaktır.
S.35 O’na göre ‘din’, felsefi doğruların mecazi olarak
anlatılmasıdır. Din ile akıl arasında ihtilaf bulunmaz. Din ile felsefe,
hakikatleri insanlara öğretmek bakımından gaye birliği içerisindedirler, onlarbirbirinin sütkardesidir. Görüşünü savunan İslam
düşünürü kimdir ?
C: 35
İbni Rüşt’dür
S.36 Ortaçağ’ın en büyük Alman
filozofu kimdir ?
C.36 Albertus
Magnus’tur. Büyük Albert 1193-1280 yılları arasında
yasamıstır.Doğa bilimleri ile ilgilenmiştir.
S.37 ) 1225-1274
yılları arasında yasayan
bütün skolastiğin en büyük düsünürüdür;
öğretisi bugün de Katolik
resmi felsefesi olan düşünür kimdir ?
C.37 Aquinolu Thomas’tır. Thomas’a
göre dini doğrular ile
akıl iki ayrı bilgi kaynağıdır. “Bileyim
diye inanıyorum” sözü yerine “inanayım diye biliyorum” sözüne geçilmistir.
Tanrı’yı
bilmek bilginin yönelip yükselebileceği en yüksek nokta ve son sınırdır.
S.38 Thomas’un
görüşlerini kısaca özetleyiniz ?
C.38 O’na göre yaradan ile yaratılan arasında
ayrım vardır. Tanrıda öz ile varolus birbirinden ayrılamazlar, bunlar Tanrı’da bir
arada bulunurlar. Gerçekte hareketin var olmasından bir ilk hareket ettiricinin,
‘relatif iyi’nin olmasından ‘mutlak iyi’nin var olduğu sonuç olarak çıkarılmalıdır. Gerçeğe bakarak Tanrı’nın var olduğunu göstermek isteyen bu kanıtlamaya ‘kozmolojik kanıt’ denir. Thomas’ın
ahlak öğretisi
intellektüalist (akılcı)dır. O’na göre akıl değerleri bilmesi ve amaçlar koymasıyla istence
yön verir. Devlet doğal bir
zorunluluktur. Devletin ereği, erdemli bir yasayıs için insanı yetiştirmedir, insanı sonunda Tanrı ile birlesmeye
hazırlamadır. Bu hazırlığa da baslıca kilise
aracılık ettiği için
kilise dünya devletinden üstündür. Akıl ile imanı; Kilise ile devleti uyumlu
hale getiren Thomasçı sentez Geç Dönem Ortaçağının düsüncedeki doruk noktasıdır.
S.39 Skolastik düşüncenin son dönemi , Yeni çağın başlarındaki iki
büyük kültür olayına zemin hazırlamıştır. Bu iki olay hangileridir ?
C.39 Yalnız basına olan ruh Tanrıdan uzak bir doğa içine yerlestirilmistir. Bu anlayıs
yeniçağın doğa bilimlerine yol açmıstır. Yine bu dönem ‘Tanrı devletini’ ve ‘yargı gününü’ umutla beklemektedir;
bu anlayıs ise Renaissance’taki Martin
Luther’in Reformation’unu hazırlamıstır
S.40 Skolastiğin
son dönem düşünürlerinden olan Duns Scotus’a
göre bilgi ve mutluluğun kaynağı nedir ?
C.40 Scotus’a
göre bilgiye götüren istençtir ve mutluluğun kaynağı da akıl
değil
istençtir.
Tanrı’da da istenç akıldan önce gelir.
S.41 Skolastiğin son döneminin en
büyük düsünürüdür. Skolastik felsefede nominalizmin
kurucusu ve baslıca temsilcisidir. Ona göre tümeller yapma seylerdir; bütün
gerçekler individuel olan tek tek nesnelerden kurulmustur. Bilgi deneye
dayalı olmalı görüşünü savunan düşünür kimdir
C.41 Ockhamlı William’dır
S.41 Ockhamlı William görüşlerini kısaca
özetleyin
Ockhamlı’nın ileri sürdüğü nominalizm, metafiziğe dayalı ilahiyatı dıslayan bir
fonksiyona sahipti. Dolayısıyla akılla iman
arasında belli bir ayrımı esas almaktaydı. Bu
düsünce, dini olanı bireysel iman ve bireysel
dindarlık seklinde değerlendiren
Protestan
teolojisine de zemin teskil
edecektir. Din ile siyaseti veya devlet islerini birbirinden ayrı
değerlendiren ve dini bireysel alanla sınırlayan modern yaklasım da bu
anlayıs üzerine bina
edilmektedir.
S.42 Roger Bacon’a göre deney kaça ayrılır
C.42 İkiye ayırır. Dıssal
duyumlara bağlı olan
(insan ya da felsefe) ve içsel görünüm (tanrısal esinlenme). Roger doğa bilgisinin anlam ve amacını ‘doğa üzerinde insanın egemenlik kurması’
diye anlıyordu. Skolastik felsefe, inanç ile
bilgiyi uzlastırmak amacıyla yola baslamıstı fakat bunu basaramadı ve
bilgi ile inanç alanlarının büsbütün ayrılmasına sebep oldu.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Yunanlı
filozoflara göre taslar, bitkiler, insanlar ve tanrılar bu evrenin içindeyken;
Hıristiyan düsüncede birinci derecede var olan seyler asağıdakilerden hangisidir?
a. Melekler ve seytanlar
b. İnsanlar ve bitkiler
c. Hayvanlar ve insanlar
d. Tanrı ve insan
e. Tanrı ve gökyüzü
2. Asağıdakilerden hangisi ortaçağ düsüncesinin
özelliklerinden biri değildir?
a. Ortaçağ felsefesi,
dini bir topluluğun
felsefesidir.
b. Ortaçağ felsefesi,
bütünüyle dünyevi bir felsefedir.
c. Ortaçağ felsefesinde
öte dünyaya ilgi hâkimdir.
d. Ortaçağ felsefesi,
teolojik bir anlayısa sahiptir.
e. Maddi dünya, tanrısal gerçekliğin çok soluk bir göstergesinden baska hiçbir sey
değildir.
3. Asağıdakilerden hangisi ortaçağ düşünürleri arasında yer almaz?
a. Agistunus
b. Ockhamlı William
c. Thomas Aquinas
d. Anselmus
e. Platon
4. Ortaçağ felsefesi
dönemlere ayrılarak ele alındığında asağıdaki sıklardan
hangisi bu
tasnifin içinde yer almaz?
a. Hellenistik felsefe
b. Patristik Felsefe
c. Ön skolastik
d. Erken Skolastik
e. Yüksek Skolastik
5. Ortaçağ felsefesinde
tümeller tartısmasını baslatan düsünür kimdir?
a. Agustinus
b. Ockhamlı William
c. Boethıus
d. Anselmus
e. Platon
Cevap Anahtarı: 1. D 2. B 3. E 4. A 5. C
Hazırlayan
SÜLEYMAN KÖKTEN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder