16 Mart 2015 Pazartesi

Felsefe Tarihi Soru- Cevap 1-2

 I ve II. ÜNİTE
s. 1. Felsefe kelimesinin sözlük manası nedir?
c.1. philia ve sophia kelimelerinin birleşiminden  oluşmuştur. Philia sevgi, sophia ise bilgi, hikmet ve bilgelik manalarına gelir.
s.2. felsefe terim olarak nedir?
C.2. asıl tanımını Aristoteles ve platon yapmıştır. Buna göre felsefe “düşüncenin var olanı bilmek için metotlu bir şekilde çalışması, ilkelerini araştırmasıdır.
s.3. filozof nedir? Hangi özellikleri taşımalıdır?
c.3. filozof devrinin gerekli bütün bilgilerini akli esaslar dahilinde birlestirerek bir sistem meydana getiren kimsedir.
1. ilimlerin temel prensiplerini, kanun ve sonuçlarını iyi bilmelidir,
2. Mükemmel isleyen bir akla ve keskin bir zekaya, genis bir hayal gücüne sahip
olmalıdır,
3. Çok güçlü bir sezgisi olmalıdır.
s.4. felsefenin dayandığı temeller nelerdir?
c.4. akıl, hikmet, tefekkür ve bilgi. Akıl felsefeciler tarafından bu dayanakların en üstünü ve mükemmeli olarak kabul edilmiştir. Tefekkür ancak aklın harekete geçmiş şeklidir. Hikmet bazen felsefeyle eş anlamlı kullanılsa da daha geniş bir manaya sahip olduğu kabul edilmiştir. Bilgi filozoflar için son derece öneme sahiptir. Bunu kabaca suje ile obje arasındaki ilişki olarak tanımlamışlardır(suje bilen, obje bilinen demektir). Ancak bilginin hangi tarafa yakın olduğu konusunda bir kesinlik yoktur. Bu nedenle bazı felsefi akımlar doğmuştur.
s.5. felsefi düşünce nedir?
c.5. Felsefi düsünce ise hem sistemli hem de olaylara ait birlestirici ve bütünlestirici bir düsüncedir. Bu düsünce insanın varlıklara iliskin merak ve daha çok bilme, anlama ve kavrama ihtiyacının bir ürünüdür.

s.6. felsefi düşüncenin özellikleri nelerdir?
c.6. a. felsefi düşünce geneldir.
       b. felsefi düşünce birleştrici bütünleştiricidir.
       c. felsefi düşünce tutarlıdır.
       d. felsefi düşünce objektif olmalıdır.
       e. felsefi düşünce ferdidir.
s.7. felsefenin temel problemleri nelerdir?
c.7. varlık, bilgi, değer

s.8. bu problemlerin konusu nedir?
c.8. varlık, metafizik ve ontoloji demektir. Fizikten sonra gelen anlamında kullanılmıştır. Bu alan genel olarak varlık varlık olarak nedir? Varlık neden vardır? Varlığın ilk varolus sebebi nedir? Varlık nasıl var olmustur? gibi sorulara cevap arayarak varlığın mahiyeti özü ile ilgili bilgi vermeye çalısır.

Bilgi problemi bilim felsefesi ve epistemoloji diye ikiye ayrılır. Bilim felsefesi bilimlerin kanun, metot ve sonuçlarını inceleyerek onların tutarsızlıklarını ortadan kaldırır. Epistemoloji ise elde edilen bilginin ne olduğunu, nereden geldiğini, nerelere varabildiğini, bilgiyi elde etmenin mümkün olup olmadığını, hangi bilginin gerçek, hangisinin gerçek dısı olduğunu, bilgiye hangi yoldan ulasılacağını ele alır. Burada bilginin kaynağı problemi ortaya çıkar

1. Rasyonalistler; bilginin akıldan doğduğunu ileri sürenler.
2. Sansualistler; bilginin duyudan doğduğunu ileri sürenler.
3. Ampristler/empristler; bilginin deneyden doğduğunu ileri sürenler.
4. Entüisyonistler; bilginin sezgiden doğduğunu ileri sürenler.


Bilginin değerine gelince

1. Dogmatikler; bilgimizin doğustan ve aklın ürünü olduğunu, ancak bu tür bilgilere
güvenilebileceğini ileri sürerler.
2. Septikler; süpheye dayanırlar ve her türlü bilgiden sonsuz bir sekilde süphe ederler.
3. Rölativistler; bilgilerimizin izafi, rölatif, göreli olduğunu, gerçeği ancak kısmi
olarak yansıtabileceğini ileri sürenler.
4. Pozitivistler; süphesiz olarak bilebileceğimiz seyin ancak kendi suurumuz olduğunu
ileri sürenler.
5. Pragmatistler; bilgiyi bilgi yapanın, sağladığı çıkar, fayda ve ise yaramsı olduğunu
savunanlar.

Değer problemi ise ahlak ve sanat felsefesi olarak ikiye ayrılır. Ahlah felsefesinde bir teorik bir de pratik yön bulunur. Teorik olan bölüm etik davranışları ortaya koyar, pratik olan ise onların uygulanmasını sağlar. Ahlakın uygulama alanı fert, aile, toplum ve devlettir. Sanat felsefesinde güzel ve çirkin vardır. Sanattan sanatçıdan ve sanat çeşitlerinden bahseder. Her iyi güzel olmadığı gibi her kötü de çirkin değildir temel sloganıdır.

s.9. felsefenin bölümleri nelerdir?
c.9. sistematik felsefe ve felsefe tarihidir.
  
Sistematik felsefe, Felsefe problemlerini sistematik bir biçimde belli ana problemler etrafında yoğunlasarak ele alan disiplindir. Bu bağlamda sistematik felsefe Temel Dallar ve Özel Dallar olmak üzere ikiye ayrılır:


1.1. Temel Dallar Felsefesi
1. Metafizik veya Ontoloji
2. Mantık
3. Bilgi teorisi (epistemoloji)
4. Ahlak Felsefesi
5. Sanat Felsefesi
1.2. Özel Dallar Felsefesi
1.Bilim Felsefesi
2. Matematik Felsefesi
3. Biyoloji Felsefesi
4. Din Felsefesi
5. Dil Felsefesi
6. Eğitim Felsefesi
7. Tarih Felsefesi
12
8. Toplum Felsefesi
9. Hukuk Felsefesi vb

Felsefe tarihi ortaya konulmus olan felsefe sistemlerini ve çesitli düsünceleri tarihsel bir kronolojiye göre ele alıp tahlil ve terkipleriyle açıklamaya çalısan bir felsefe disiplinidir.
s.10. felsefe tarihinin önemi nedir?
c.10.  a. Felsefe problemlerinin esasına nüfuz edip onları anlayabilmek için bu problemlerin
tarihini bilmek gerekir.
          b. Felsefe tarihi aynı zamanda felsefeye en doğru bir sekilde giris yapmayı sağlar.
          c. Felsefe tarihi bize filozofların düsüncelerini, sistemlerini ve problemlere nasıl
yaklastıklarını, çözüm ürettiklerini gösterir ve bizim onları tekrarlamamızı, yeni kesfettiğimizi
sandığımız düsüncelerin, çözümlerin geçmiste de yapıldığını, esas olanın onların fikirlerinden
yararlanarak, onları asmak olduğunu gösterir.
          d. günümüzdeki bütün fikri akımlara ısık tutabilmek,
onların arka planını kavrayabilmek, bize kadar gelen bu zengin düsünce tarihini bilmekle
mümkün olur.
          e. insanlığın geçirdiği fikir asamalarını, görüs farklılıklarını ve bunların nedenlerini ortaya koyar.

s.11. felsefe tarihinin çeşitleri nelerdir?
c.11.  1. Filozofların hayat ve sistemlerinin tarihi
          2. Düsünce tarihi
          3. Felsefe problemleri tarihi
         4. Tarih dönemlerine göre felsefelerin tarihi
         5. Felsefe akımları tarihi

s.12. felsefe tarihinin  kaynakları nelerdir?
c.12. ilk çağ felsefesi kaynak bakımından oldukça yetersizdir. Antik yunan dünyası yegane kaynaktır. Bu dönemden kalan bazı metin parçaları (fragmentler) vardır. Yunanlıları oluşturan üç kabileden felsefe konusunda en önemli olanı ionyalılardır. (diğerleri eolia ve doria dır) Denizci ve tüccar olan bu kabile felsefenin baslatıcısı olmuslardır. Onlar düsüncelerinin gelismesinde Özellikle Mısır ve Mezopotamya’dan oldukça faydalanmıslardır. Astronomi ve Aritmetikte
Mezopotamyalılara, geometride Mısırlılara, yazıda Giritli ve Mısırlılara çok sey borçludurlar.

s.13. yunan felsefesinin kaynakları nelerdir?
c.13. Bunlar Biograflar ve Doxograflar olmak üzere ikiye ayrılırlar. Biyograflar, filozofun hayatını, kisiliğini ve çesitli eserlerini tasvir edenlerdir. Biyografi yazarlarından bir tanesi M.S. II. Asırda yasamıs olan Laertli Diogenestir. Diogenes “Filozofların Hayatı” isimli bir eser yazmıstır.

Doxograflar ise felsefe problemlerini sistematik bir sekilde inceleyenlerdir. Onlar belli felsefe problemlerini ele alır ve filozofların bu konudaki görüslerini tasvir ederler. Doxografaların basında Aristoteles bulunur. Diğer biri theohrastos tur.

Aristoteles’in hem biyograf hem de doxograf olduğunu dolayısıyla ilk Çağ felsefesinin en önemli kaynağı durumunda bulunduğunu söylemek mümkündür.

s. 14. Sokrates öncesi yunan felsefesi kaça ayrılır?
c.14.ikiye; Birinci Dönem Tabiat Filozofları, ikinci Dönem Tabiat Filozofları
s.15. Birinci Dönem Tabiat Filozofları kimlerdir?
c.15. Thales, Anaximandros, Anaximenes
s.16. ikinci Dönem Tabiat Filozofları kimlerdir?
 c.16. Pythagoras (Fisagor), Ksenophanes, Herakleitos, Parmanides Ve Elea Okulu, Zenon, Empedokles
s.17. Thales düşünceleri özet olarak nedir?
c.17. Thales’e göre her sey sudan meydana gelmis olup yine suya dönecektir, bütün varlıkların terkibinde bu ilke vardır, diğer cisimler suyun sekil değistirmesinden meydana gelmistir. Thales, suyu tanrısal görmenin yanında Aristoteles’in belirttiğine göre “her sey tanrılarla dolu” dermis. her seyin ana ilkesi olan su canlı ve canlılığın gerçek sebebi olma durumundadır. Maddenin canlı ve yaratıcı olduğu düsüncesi Thales ve takipçileri tarafından baslatılmıs, bu anlayısa daha sonra “Hylozoism” (canlı madde anlayısı) denilmistir. Thales’in önemi alemin ana maddesi nedir? sorusuna ilk defa dini ve mitolojikolmayan deney ve gözleme dayalı bir açıklama getirmesidir.

s.18. Anaximandros un düşünceleri özet olarak nedir?
c.18. Anaximandros’a göre evrenin ana maddesi müsahhas ve muayyen bir sey olmamalıdır.
Đste bu ana madde, temel özelliği sonsuzluk ve sınırsızlık olan “Apeiron’dur.iki temel görüşü vardır:
Tabiat görüşü: diğer varlıkların meydana gelebilmesi için Apeiron zıtlara bölünmüstür. Varlıkların meydana gelisinde bu bölünme ilk basamaktır. Bölünme sürecinde Apeiron önce sıcak ve soğuğa bölünür. Buradan hareketle  ay yıldız ve gök oluşur. Basta yeryüzü tamamen sularla kaplı idi, bütün yaratıklarda suda yasayan hayvan cinsinden varlıklardı. Daha yüksek türler, bunlardan yavas yavas çıkmıs canlılardır. Sora suların çekilmesiyle karalar tesekkül etmis ve suda yasayan canlılar, karada yasayan varlıklara dönüsstür. Đnsan da suda yasayan balıktan türemis, yasayacak bir olgunluğa erisince karaya çıkmıstır.
Metafizik görüşü: Apeiron’dan meydana gelen her sey, bir gün yok olacaktır, bu yok olma belirli bir Kanun çerçevesinde meydana gelecektir. Bu Kanuna göre her sey bir Yokluk’a = Apeiron’a dönmeye mahkumdur. Anaximandros’un önemi, onun evreni ve evrendeki hakim olan süreci, ilk defa evrensel bir kanunla ele alıp, insan düsüncesine konu etmesidir.

s.19. Anaximenes in düşünceleri özet olarak nedir?
c.19. O ana madde olarak kabul ettiği ilkeyi (hava) Tanrı yahut Tanrı gücü ile dolu olarak düsünmekten, böylece de dünyanın meydan gelisinde etkin olan Tanrı’yı maddi bir ilkeye irca etmekten de geri kalamamıstır. Yıldızlar ve deprem konusunda kayda değer açıklamalar getirmiştir.
Tabiat görüşü: Anaximenes’e göre alem ve alemdeki her sey Hava’dan meydana gelmistir. Hava hem sıkısan hem de genisleyen seydir. Evrendeki varlıklar da bu sıkısma ve genisleme sonucu
meydana gelmistir.
Metafizik görüşü: Anaximenes’e göre var olan ve var olacak olan her seyin, tanrıların ve tanrısal seylerin kaynağı havadır. Hava olan ruhumuz bizi bir arada tutmakta olduğu gibi bütün alemi de
kusatmıstır. Hava salt haliyle gözle görülmez, ancak sıcaklık, soğukluk, nem ve hareket onu
görülür hale getirir. Tabiat filozofları arasında Ruh kavramını, varlığı canlı kılan manasında ilk olarak Anixemenes kullanır. Bununla o ruh vasıtasıyla tabiatta canlı cansız ayrımını da yapmaktadır.

s.20. Pythagoras (Fisagor) un düşünceleri özet olarak nedir?
c.20. insanın esas gayesi, kendisini bedenin ve ruhun göçmesine esir olmaktan kurtarmaktır. Pythagoras’ın aritmetiği Yunan dünyasına ilk getiren kisi olduğu ileri sürülür. ruhu beden üzerinde hakim kılabilmek, ruhun bedenle iliksisi sonucu bozulan özü, ortaya çıkan ruh kirliliğinden kurtarabilmek için matematik ve musikiye arasında sıkı bir ilişki kurmaya çalışmıştır.
Metafizik görüşü: Pythagoras’cular evrenin arkesi olarak Sayı’yı kabul etmislerdir. Her şey sayıdan çıkmıs yine ona dönecektir, sayı seyin içkin sebebi ve cevheridir. Ancak Pythagoras’culardaki sayı bugün anlasılan sayılardan farklıdır. Onlar sayıları geometrik bir biçimde sembolize ederler.
Tabiat görüşü: Pythagoras’cular, tabiat görüsünde düalist bir yol takip ederler. Sınırlının, tekin,
mükemmelin ve iyinin karsısında sınırsız, çift, eksik ve kötü vardır. Pythagoras’cular on sayısını mükemmel kabul ettiklerinden, gök cisimlerinin sayısını da on olarak belirlerler.
Ruh görüşü ve tenasüh inancı : Pythagoras ruhun ölümden sonraki akıbetini de ele almıs, ruh göçü anlayısını felsefi düzeye tasımıstır. Ruh mutluluğun kaynağı ve sonsuz olduğu için bedenden daha üstündür. Ona göre ruh insanın bu dünyada yaptığı iyilik ve kötülüklere göre öldükten sonra değerce daha asağı ya da yukarı varlıkların bedenine girer.
Din anlayışı: Pythagoras’cular değerleri daima bilginin önüne geçirmisler ve bilgiyi değerin
hizmetinde görmüslerdir. Onlara göre alemde ilahi bir düzen vardır. Bu sebeple ilim
öğrenmenin altında yatan, dini ve ahlaki içeriktir.

s. 21. Ksenophanes in düşünceleri özet olarak nedir?
c.21. Metafizik görüşü: Ksenophanes Homeros ve Hesiodos’un tanrılara yükledikleri bütün ahlak dısılığa karsılık, tanrı anlayısına ahlaki bir öz kazandırmaya çalısır. Tanrı için bir takım masallar
uydurmayı, onu insana benzetmeyi kötü karsılar. gerçek Tanrı, ne insan ne de hayvan seklindedir. O birdir, her seyi bütünüyle görür ve isitir, bütünüyle düsünür, hareket etmez, değisikliğe uğramaz, ebedidir. Manevi güç ve kudretiyle evrendeki bütün hareket ve değismeleri idare eder. Bu görüş monoteizmi andırsa da panteist bir anlayıştır.
Tabiat görüşü: Ona göre alemin ana maddesi Toprak ve Sudur, her sey; dağlar, büyüyen ve doğanlar (insan da dahil) toprak ve sudan meydana gelmistir yine ona dönecektir. alemdeki en önemli unsur havadır. Ruh ise insan bedenini kaplayan canlı bir nefes (soluk), günes her gün bir araya gelen ates parçacıklarından olusan kor halinde bir buluttur. Tanrı ile alakalı görüşlerini Aristoteles geliştirerek almıştır.

s.22. Herakleitos un düşünceleri özet olarak nedir?
c.22. hayat bir nehre benzemekte olup akmakta ve değismektedir. Bu olus nehrinde iki defa yıkan.ılmaz. Dünkü nehirle bugünkü aynı değildir. En önemli görüşü budur. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir sloganı onun için en uygun tabirdir. Varlık yokluk gibi zıtlıklar birbirine eşittir.
Varlık ve tabiat görüşü: Ona göre bütün evren atesten çıkmıs yine ona dönecektir. Her varlık bir çesit değismis atestir ve yine ona dönecektir. kainat düzenli bir sekilde yanıp sönen ve daimi olarak canlı bulunan bir atestir. Günes kendisini her gün yeniden yaratmaktadır, aksamleyin söner sabah yeniden yakılır. Herakleitos’a göre her sey ancak zıtların kavgasından doğar. Değişmeyen tek şey kanun dur, o da hüküm ve akıl(logos) dan meydana gelir.
Alem görüşü: iki türlü alem vardır:
a.       Görünüs Alemi: Duyularımızla kavradığımız alemdir. Aldatıcıdır.
   b. Reel Alem: Reel alem devamlı bir akıs halinde olup görünüs aleminin arkasındadır.
Bu alemi ancak akıl ile kavrayabiliriz.
Herakleitos ilkçağda varlığın anlamlarıyla uğrass, çağımıza özgü ruhi ve felsefi
unsurları içeren görüsleri ortaya koyabilmistir.

s.23. Parmanides Ve Elea Okulu nun düşünceleri özet olarak nedir?
c.23. Elea Okulu Güney Đtalya’nın Elea sehrinde kurulmustur. Kurucusu Parmenides olup
genel olarak Herakleitos’un fikirlerine zıt görüslere sahiptir. Parmanides’in temel önermesi “Varlık vardır yokluk yoktur” seklindedir. Değisme diye bir sey yoktur. Değisme olmadığı için hareket de yoktur.
Varlık görüşü: Değismeyen kendisiyle aynı kalan ise Tanrı’dır ve Tanrı her seydir. Yokluktan varlığa bir şey geçmez bu yanlıştır. Varlık ancan varlıktan meydana gelir. Varlık sürekli ve bölünmez bir bütündür.
Alem görüşü: Parmanides Herakleitos’un tersine sahte ve görünüste alemin, değismekte olan alem olduğunu ileri sürer. Ona göre düsünen varlık ile düsünülen varlık aynı seydir. Kainat, duyulara göre birbirine rakip iki aleme ayrılır. Bunlar; ısık ve karanlıktır.
Herakleitos ve Parmanides alemle ilgili iki noktada birlesirler:
1- ikisi de alemi, Gerçek ve Görünüste diye ikiye ayırırlar.
2- Gerçek alemin akıl ile görünüste alemin ise duyularla kavranacağını kabul ederler.
Parmanides temel mantık kavramlarını bulmus ve sonraki dönemlere örnek olmustur.
Bu bağlamda “varlık vardır yokluk yoktur” önermesi özdeslik ilkesini temelini teskil eder

s.24. Zenon un düşünceleri özet olarak nedir?
c.24. O da “varlığın birliği” ve “hareketsizliği” fikrini savunmustur. En önemli iki önermesi
1- Çokluk ve mekana karsı olmak
2- Değisikliğe ve harekete karsı olmak.
Bunlar için iki örnek verir. İlki havaya atılan bir okun aslında hareketsiz oluşu ve bir adım önden yarışa başlayan kaplumbağanın güçlü bir atleti her zaman yeneceğidir. Zenon un burada anlatmak istediği şey hareket değişim ve çokluk anlayışımızdaki yanılgıdır.

s.25. Empedokles in düşünceleri özet olarak nedir?
c.25. Empedokles Đonia’lılar ile Elea’lılar arasında orta bir noktada yer alır. Alemin temelinde mahiyeti gereği değismeyen, daima sabit kalan ezeli ve ebedi bir madde vardır.
Ana madde ve varlık görüşü: Empedokles’e göre ilk birlik fikrinden vazgeçilmeli Su, Hava, Ates ve Toprak olmak üzere bu dört unsur ilk ve ezeli ebedi kabul edilmelidir. Bu dört unsurun birlesmesinde Sevgi (Birlesme Prensibi) ayrılmasında da Nefret (Ayrılma Prensibi) rol oynar. Empedokles, Sevgi ve Nefret’i temele koyarak tabiatı bir nevi insanlastırmıs ve insana ait psikolojik durumları tabiata atfetmis

III.ÜNİTE


S-1  )SOKRATESÇİ OKULLARI YAZINIZ?
A-MEGARA OKULU
B-ELİS-ERATRİA OKULU
C-KYNİKLER (KÖPEKSİLER) OKULU
D-KYRENE OKULU
S-2  )DÜŞÜNCELERİ NEDENİYLE YARGILANAN İLK FİLOZOF KİMDİR?
C -2  ANAXAGORAS
S-3 )KİME GÖRE ‘’ madde, hava- su- ateş gibi cisimlere dönüşebilen tek bir unsura
indirgenemez. Ne kadar varlık var ise o kadar da unsur (Spermata) vardır. “?

C -3 ANAXAGORAS
S-4” Ona göre Spermata’lar ezeli ve ebedidirler , Hiçbir Şey yoktan (ex nihilo) var olmaz ve hiçbir
ey yok olmaz.” Sözü Söyleyen Kimdir?
C- 4) ANAXAGORAS
S- 5) Demokritos’ un Atom Görüşü Nedir?
C-5) madde atomlardan meydana gelir ve maddeyi sonsuza kadar bölmek mümkün değildir.
S-6) Demokritos’un Tabiat ve Varlık Görüşü?
C-6) atomlar kimyevi yönden mütecanistirler, bu yüzden birbirlerini ne iterler ne de çekerler. Bu sebeple de dünyadaki bütün varlıkların ve oluşumun gerçek nedeni mekanizm ve zorunluluktur.
S-7) Demokritos un İnsan ve Ruh Görüşü Nedir?
C-7) Ruh en ince en düzgün ve en hareketli atomların toplamıdır.
S-8)  Demokritos un Tanrı Görüşü Nedir?
C-8) Alemin kendiliğinden ve mekanik bir zorunlulukla ortaya çıktığını ileri sürer. filozofların en materyalistidir ve ateizmin temsilcisidir.
S-9) Demokritos un Bilgi Görüşü Nedir?
C-9) sensualist ve materyalist bilgi anlayışına sahiptir. Ona göre bilgi duyulardan elde edilir, fakat duyularla elde edilen bilginin akıl ile denetlenmesi gerekir.

S-10) Demokritos un Ahlak Görüşü Nedir?
C-10) İnsanın mutluluğunu “Zorunluluk Kanunu”na boyun eğmekte, ona uymak ve o doğrultuda hareket etmekte görmüştür. Ona göre tabiatın bütün varlıklara kabul ettirdiği bu kanuna sevinçle boyun eğmeliyiz, mutluluğumuz ancak bununla mümkündür.” Fikrini Savunmuştur.
S-11) Demokritos’a göre tarih Ne dir?
C-11) insan kültürü, icatlarının tarihinden ibarettir ve bu icatlar tarihi de sürekli artan bir ilerleme gösterdiğini savunur.
S-12)Sofist kime denir?
C-12) “Sofist” (Sophistes) Yunanca olup genel olarak Şair, hakîm, bilen, bilgili kişi anlamına
gelir. Özel olarak M.Ö. V. Yüzyılda yaşayan bir filozof zümresine verilen isimdir.
S-13)İleri gelen Sofistler  kimlerdir?
C-13) Protagoras, Gorgias, Hippias ve Prodikos

S-14) Protagoras ‘ın Varlık Görüşü Nedir?
C-14) Ona göre ana madde sürekli bir akış halinde olup hiçbir şey, belli bir şey değildir.
S-15) Protagoras ‘ın Bilgi ve Hakikat  Görüşü Nedir?
C-15) bilgi duyulara dayanır, zira duyu algısı ve ondan doğan sanı (doxa) biricik bilgimizdir. insan için doğru ancak gördüğü, duyduğu ve hissettiğidir.
S-16) Protagoras ‘ın Ahlak  Görüşü Nedir.Kaça ayrılır, yazınız?
C-16)Felsefe  iyi düşünmek ve iyi söz söyleme sanatıdır. Protagoras’a göre felsefe Pratik
Ahlak, Diylektik (cedel) ve Hitabet olmak üzere üç bölümden ibarettir.
S-17) Georgias ‘ın Felsefi Görüşlerini yazınız?
C-17) a- “Hiçbir şey yoktur”
b-.” Bir ey olsaydı bile biz onu bilemeyecektik.”
c- “Eğer bir şeyi bildiğimiz farz edilse bile, bu bilgi hiçbir şekilde başkalarına aktarılamayacaktır.”
Araştırılması gereken ciddi meseleler olduğu halde o, sadece kelime oyunu yapmıştır.
S-18) )Mantık üzerine de çalışmış ve hitabetle bir şeyin nasıl ispatlanabileceğini, çürütülebileceğini göstermiş, tartışma (cedel) metodunu da ilk olarak o öğretmiştir.” Sözü edilen kimdir?
C-18) Protagoras
S-19)”Her şey herkesindir, yanılma diye bir şey yoktur. Çünkü söylenen şey, düşünülen şey olduğundan, var olan bir şeydir der” Böylece tartışma sanatı ,bir kavga tekniği (eristik) haline gelmiştir. Bu söz kime aittir?
C-19)Euthydemos
S-20)”Adeleti ,güçsüzlerin kendilerini korumak için güçlülere karşı kurdukları tuzak olarak kabul eder” Bu görüş kimindir?
C-20)Kallikles
S-21)”Ne kadar parlak sözlerle anlatılırsa anlatılsın adalet, Güçlüye hükmedene yarayan,güçsüze Zararlı olan şeydir.” Bu görüş kimindir?
C-21)Thrasmakhos
S-22) Sokrates in Bilgi görüşü ve metodu nedir?
C-22)Derslerinde Diyalog (karşılıklı konuşma) metodunu kullanmış. Bu metodu İroni(alay) ve Maiotik (doğurtma) olmak üzere iki aşamadan meydana gelir.
S-23) Sokrates in Saadet ve Fazilet Anlayışı nedir?
C-23) O ancak kendisiyle ahenk ,uyum içerisinde olduğu zaman mutlu olduğunu ifade eder.Ona göre kendi kendisiyle ahenkli olmayan insan mutlu olamaz.
S-24) Sokrates in Ruh görüşü nedir?
C-24)Ruhun ölümsüzlüğünü kabul eder, ruhun beden karşısında müstakil ve hakim olduğu fikrini savunur.
S-25)Megara Okulunun kurucusu kimdir. Görüşünü açıklayınız?
C-25)Megaralı Euklides’tir. Euklides,Sokrates’in ahlak ilkeleri ile Elea Okulunun varlık görüşünü birleştirmeyi amaçlamıştır.
S-26)Elis-Eretria Okulu’nun kurucusu kimdir, görüşleri nedir?
C-26) Elis’li Phaidon’dur,Megara Okuluna benzeyen bir fazilet ve ahlak anlayışına sahiptirler
S-27) Kynikler(Köpeksiler) Okulunun kurucusu kimdir,görüşleri nelerdir?
C-27)Antisthenes’tir. Hiçbir adet ,gelenek ve görgü kuralına saygı göstermezler. Kynikler’e göre insanın koyduğu her şey tabiata ve tabii olana aykırıdır. Bunların bir kısmı gereksiz bir kısmıda soysuzlaştırıcıdır.Tabiata dönmek,tabii yaşamak ana düşünceleridir.
S-28)Kyrene Okulu’nun kurucusu kimdir, düşünceleri ne dir?
C-28) Kyreneli Aristippos’tur.İnsanın tek amacı hazdır,Haz veren iyi, acı veren kötüdür.O ahlakta , hazcılık (Hedonizm) ekolünün kurucusu olmuştur.
                                                                                              Hatice ÇELİK












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder